Psikoterapiye gelmek istemek güçsüzlükten ziyade “güçlülük” ifadesidir. Kişinin kendinde bir sıkıntı olduğunu fark etmesi, bunun için çözüm araması, yardım alması, kendisi için ve hayatı için elinden gelen çabayı göstermesi kişinin ne kadar akıllıca bir karar verdiğini göstermektedir.
Psikoterapi bir sohbet ya da dertleşme ortamı değildir. Psikoterapide sıkıntılarınız, terapiden beklentileriniz belirli bir bilimsel yönteme dayanarak, ilgili eğitimleri almış uzmanlar tarafından “konuşarak” çözümlenir. Psikolog size öğüt vermez, sizin içinizdeki güçlü kişiyi ortaya çıkarmaya yardımcı olur. Amaç, terapi bittikten sonra bir başka sorunla karşılaştığınızda baş etme mekanizmalarınızın doğru çalışmasını...
Psikiyatristlerin “kontrol muayenesi” kavramı kişilerde de “diğer psikolog seansım kontrol muayenesi şeklinde olmayacak mı?” algısına yol açmaktadır. Fakat psikoterapide her terapi seansı için ayrıca ücret ödenir. Uzman gerekli durumlarda ödeme konusunda inisiyatifte bulunabilir.
Psikoterapi seansları ortalama 50 dakika sürer. Terapi sıklığını psikolog danışanı ile birlikte belirler. Danışanın sıkıntısının yoğunluğuna, zamanına ve maddi gücüne göre bu durum değişir. Genel olarak terapi seanslarının seyri haftada 1 gün ya da 2 haftada 1 gün şeklinde düzenlenir.
Psikologlar, üniversitelerin Edebiyat Fakültelerinden 4 yıllık bir eğitim sonunda mezun olurlar ve Klinik Psikoloji alanında yüksek lisans yaptıktan sonra Klinik Psikolog ünvanı alırlar. Doktor değillerdir ve ilaç yazamazlar.
Psikiyatristler ise, üniversitelerin Tıp Fakültelerinden 6 yıllık eğitim sonucu mezun olurlar ve ardından 5 yıl boyunca Psikiyatri uzmanlığı eğitimi aldıktan sonra...
Psikoterapi, konusunda uzmanlaşmış bir psikolog ya da bir psikiyatristin, klinik temelli ya da psikolojik kökenli sorunlarının çözümü için kendisine gelen yetişkin birey, aile, çocuk, ergen ya da çiftlerin arasında gerçekleşen tedavi amaçlı “iletişim ve işbirliği” sürecidir. Psikoterapide, belirli bir teoriye dayanan bilimsel ve planlanmış bir tedavi şekli vardır.
Oyun terapisinde ailenin katkısı en önemli unsurdur. Aile ile oyun terapisti arasındaki görüşme düzenli bir şekilde devam eder. Terapist uygun görürse kimi zaman aileyi de oyuna davet eder. Ayrıca terapist, ailelere çocuklarının terapi sırasındaki iyileşme süreçlerine yardımcı olacak ve terapi odası dışında uygulayabilecekleri tavsiyelerde bulunur.
Çocuklar için oyun, bir anlamda yaşadığı dünyayı, insan ilişkilerini prova ettikleri doğal bir iletişim yoludur. Oyunun üç fonksiyonu vardır: İlk ikisi kavramsal ve fiziksel gelişim, diğeri ise duygusal dışa vurum. Eğitimli bir oyun terapisti ile oyun duygusal amaca hizmet eder. Bu da çocuğun sağlığındaki dengede önemli rol oynar.
Oyun terapisinin süreci çocuğun geçmiş ve bugünde yaşadıkları olaylara yönelik çok çeşitli faktörlere bağlıdır. İki en önemli faktör, çocuğun gelişim olarak hangi gelişim çağında olduğu ve herhangi bir travma olduysa bu travmanın olduğu yaştır. Genellikle yaşanan olaydan sonra ne kadar çabuk terapiye gelinirse terapi süresi de o kadar kısa...
Oyun terapisi oyun ve oyuncaklar yolu ile çocukların içsel problemlerini, davranış sorunlarını çözmeyi hedefler. Çocuklar oyun sırasında yaşadıklarının bir parçası olarak davranışlarını etkileyen kızgınlıklarını, korkularını, üzüntülerini, hayal kırıklıklarını yeniden yaratırlar.
Bu tecrübeleri genelde çocuk sözel olarak dışa vuramaz. Çocuk yaratacağı oyuna uygun duygusal sorunlarını yansıtan oyuncakları seçer ve oyununu...